Zenginler değil fakirler kaybediyor
TÜSİAD Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Ömer Aras ve Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan, kollarında polisler eşliğinde hakim karşısına çıkartıldılar.
Belki de böyle bir poz istendi ve o poz alındı
Sosyal medyaya ve medyaya baktığınızda bir kesim inanılmaz bir haz aldı. “Halkın seçtiği Reis’e nasıl ayar vermeye kalkarsınız; işte dersinizi aldınız” hazzı.
Ama pek haz alamayanlar da oldu. Mesela borsa endeksi kısa süreli bir şelale düşüşü yaşadı ve insanlar para kaybetti. Gerçi bunlara da “kumar oynayan kaybetsin, eski kazançlarına saysın” diyebilirler.
Gelelim işin realitesine.
Ömer Aras ne diyor?
-Ülke olarak moralimiz bozuk.
-Güven bunalımı yaşıyoruz.
-Çöken bir sistemdir.
-Kurallarımız var ama uyan yok.
-Hukuka güven azaldı.
Gelin bu dediklerine bir bakalım:
TÜİK “Yaşam Memnuniyeti Araştırması” sonuçlarına göre durumumuz tam da Ömer Aras’ın dediği gibi.
Verilere göre moralimiz bitmiş. Gelecek yıl daha iyi olacak diyenlerin oranı %42’den %22’ye gerilemiş. Gelecek yıl daha kötü olacak diyenler ise %9’dan %27’ye çıkmış.
Yargı sisteminde “yasaların herkese adil ve tarafsız uygulanmadığını” düşünenlerin oranı 2022’de %36 iken 2024’de bu oran %46’ya çıkmış. Bir zamanlar %63’lerde seyreden mutluyum diyenlerin oranı şimdilerde %52’lere gerilemiş.
Kısaca karamsarlık ve umutsuzluk verileri TÜİK sayfalarında öylece duruyor.
Peki TÜİK’in resmi olarak açıkladığı verileri dile getirmek neden suç? Neden yargı harekete geçiyor?
Bir de yargı tarafına bakıyorsunuz: “Gerçek olmayan bilgiyi yaymak ve bilmeden konuşmak…”
İşte bu yargıyı toplum yargılamış. Demiş ki toplum “yargı yasaları herkese adil uygulamıyor.”
Şimdi kendimize soralım: Orhan Turan ve Ömer Aras’ın koluna girmiş olan polislerle verilen adliye pozu sonrası Türkiye’ye yatırım gelir mi?
Daha geçen haftalarda DDK’ya olağanüstü yetkiler veren yasa çıktı. Artık TMSF bile küçük bir mahkeme kararı ile şirketlere kayyum olarak girebilecek.
Böyle bir ülkeye sermaye gelir mi dedik ya; buna ek yapalım: Böyle bir ülkede mevcut sermaye yatırım yapar mı? Ya da böyle bir ülkeden sermaye gider mi?
Buna bir cevap verelim: 2003-2013 yıllarında Türkiye’ye 137,8 milyar dolar yabancı sermaye gelirken 21,0 milyar dolar sermaye de yurtdışına gitmiş. 2014-2024 yıllarında ise gelen yabancı sermaye 135,5 milyar dolarken giden sermaye 51,8 milyar dolara ulaşmış.
Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı döneminde gelen sermaye yerinde sayarken giden sermaye %146 artış göstermiş.
Ne kaybettiğimizin umarım farkındayızdır. Ya da asıl ne kaybedeceğimizi umarım tahmin ediyorsunuzdur.
Olay net ve çok açık.
Adliye koridorlarında dolaşan insanlar artıyorsa sofrandan yemeğin eksileceğini de bilmelisin. Veya şöyle ifade edelim: Zenginler kaybetmedi, asıl fakirler kaybediyor.
Bu Bölümdeki Diğer Haberler
